MÜDAFİ
CMK’nın 2’nci maddesinin 1’inci fıkrasının (c) bendinde müdafi; “şüpheli veya sanığın ceza muhakemesinde savunmasını yapan avukat” şeklinde tanımlanır. İster soruşturma aşamasında olsun ister kovuşturma aşamasında olsun, şüpheli ve sanığın savunmasını yapan kişiye müdafi denir.
Katılan, suçtan zarar gören veya malen sorumlu kimsenin ceza muhakemesinde temsil eden avukat ise müdafi değil “vekil” olarak isimlendirilir.
Müdafi ceza muhakemesinde sadece şüpheli yada sanık savunmasını yapan kimse değil aynı zamanda iddia makamı ve karar makamı karşısında toplumsal bir savunma makamı anlamında da değerlendirilebilir.
Müdafinin hukuki konumu açısından ilgili ceza muhakemesi kanununda açık bir hüküm bulunmamakla beraber CMK’nın gerekçesinde müdafinin adalete de yardımcı olması gereken bir yardımcı olmasından da söz etmektedir. Bunun haricinde Avukatlık Kanunu’nun 1’inci maddesinde avukatlık(müdafilik), hukuki sorunların çözülmesine yardımcı, bağımsız, serbest bir kamu hizmetidir.
Bu hukuki statütü hakkında çeşitli görüşler bulunmaktadır bunların sadece isimlerini zikredecek olursak; müdafinin şüpheli/sanığın temsilci olduğu, müdafinin şüpheli/sanığın yardımcısı olduğu, müdafinin hem şüpheli/sanığın hem de mahkemenin yardımcısı olduğu görüşleridir.
Ceza Muhakemesi Kanunu 149/1’de “şüpheli veya sanık, soruşturma ve kavuşturmanın her aşamasında bir veya birden fazla müdafinin yardımından yararlanabilir.” hükmü ile müdafinin şüpheli/sanık için bir hukuki yardımcı olduğuna işaret edilmiştir. Burada şahsi kanaatimiz, müdafinin yukarıda bahsi geçen tüm görüşler ile açıklanabileceği ve yargılamada rollerinin her an değişebileceği noktasındadır, özellikle belirtmek isteriz ki müdafi olabildiğine ayrı bir noktadadır yargılama açısından ve bunu libarel bir bağlamda açıklayabiliriz. Bir başka yazımızda buna değinemeyi ümit etmektedeyim diyerek bu bab-ı kapatmakta fayda görüyorum.
Müdafilik zorunlu ve ihtiyari müdafilik olarak ikiye ayrılmaktadır. İhtiyari müdafilik özünde soruşturma veya kavuşturma aşamasında şüpheli veya sanığın kendisini temsil etmek ve kendisine yardım etmesi için bir müdafi seçmesidir. Ancak burda zorunlu müdafilikle ayrılan kısmı ise ceza muhakemesinde müdafisiz de yapabileceği işlemlerin tamamı açısından mümkün olan müdafilik ihtiyari müdafiliktir. Zorunlu müdafilik ise kanun koyucunun müdafi mecburiyeti aradığı hallerdir.
CMK’da düzenlenen zorunlu müdafilik halleri;
Müdafinin yetkilerine gelecek olursak; 1-) Dosyayı inceleme yetkisi, 2-) Dosyadan örnek alma yetkisi, 3-) Hazır bulunma yetkisi, 4-) Doğrudan soru sorma yetkisi, 5-) Şüpheli ve Sanıkla Haberleşme Yetkisi, 6-) Kanun yoluna başvurma yetkisi
Yukarıda ifade edilecek müdafiin yetkileri ayrı ayrı yazılar halinde yayımlanacaktır. Ancak bu yazıya sığdırabileceğimiz müdafiin ödevlerinden bahsedecek olursak; Avukatlık Kanunu madde 34’te özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmesi ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranması ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymak mecburiyetindedir. Bu husus her ilimiz barosuna kayıtlı (Bursa olsun Erzurum olsun farklı iller olsun) her meslektaş için geçerlidir.
KONUYLA İLGİLİ YARGITAY KARARI
Cmk 188/1 zorunlu müdafiiliği mahkeme heyetinden saydığından şüpheli-sanık açıkça müdafi talebi olmadığını beyan etse bile zorunlu müdafilik koşulları oluşmuşsa resen müdafi atanması gerekmekte olup adil yargılanma hakkı açısından zorunludur. (Yargıtay 16. C.D. E: 2017/3929 K: 2018/1065)
Yine Avukatlık Kanunu 36’da ise müdafinin sır saklama yükümlülüğünden bahsetmiştir.
--"Müdafii" konulu yazımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz. --
Barulay Hukuk Bürosu, başta Bursa olmak üzere Türkiye’nin birçok ilinde yerel hukuk bürolarıyla işbirliği halinde olduğu hukuk bürolarıyla müvekkillerine hizmet vermektedir.